4 Ağustos 2011 Perşembe

Hayatımızın anlamı ne? Dünyaya işkence çekmek için mi geliyoruz?


SARI LİRA GİBİ ÖMRÜNÜZ

"Yaşamak değil, beni bu telaş öldürecek." 
Dediği gibi şairin; 0 telaşla, bırakın Paris yolunda ılık rüzgarlara taratmayı saçlarımızı,
Sevdiğimizle doyasıya bir sohbet bile edemedik  biz...
Gözümüz saatte söyleştik hep,
Koşuşur gibi seviştik, yarışır gibi çalıştık
Hep yetişilecek bir yerler vardı
Aranacak adamlar, yapacak işler...
Bir sonraki günün telaşı, bir öncekinin tersine bulaştı;
Başkalarının hayatı bizimkini aştı.

Kör karanlıkta çalar saat sesi yerine;
Kuşluk vakti, kızarmış ekmek kokusu
Veya yavuklu busesiyle uyanma düşlerini
Ha babam erteledik.

20'li yaşlardayken 30'lara kurduk saatin alarmını,
30larımızda 40'lara, belki sonra 50'lere...
Lakin öyle yanlış kurgulanmış ki hayat,
Kuşlukta uyanma fırsatını sunduğunda size,
Artık uyku girmez oluyor gözlerinize...

Doyasıya söyleşmek,           
Telaşsız sevişmek için bol zamana kavuştuğunuzda,
Söyleşecek, sevişecek kimsecikler kalmıyor yanımızda...

Özenle yarına sakladığınız bir sarı lira gibi ömrünüz;
Vakti gelip sandıktan çıkardığınızda,
Bir de bakıyorsunuz ki,
Tedavülden kalkmış...              EREL BLEDA



Yukarıdaki metinde belirtildiği üzere, insanlar hayatı doyasıya yaşayamamakta, gözleri arkada kalarak yaşama veda etmektedirler. Canlılar bu dünyaya işkence çekmek için gelmemişlerdir. Hayatın bir anlamı vardır ve onu doyasıya yaşayabilmek için hayatın bu anlamını bilmek gerekir. Hayatın anlamı, zaman kavramının anlamıyla bağlantılıdır, çünkü ömür (hayat) zamanın bir dilimidir.
Hayat- zaman ilişkilerini ve zamanın ne olduğunu, doğa ve dünyamızın neden sürekli bir değişim-dönüşüm içinde olduğunu ve hayatı nasıl doyasıya yaşayabileceğinizi öğrenmek isteyenler, tüm aradıklarını bu web-sayfamızda, bulacaklardır. Bunu size garanti ediyorum.

Saygılarımla
Prof. Dr. İsmet Gedik
Yeryuvarında zamanın nasıl değiştiği ve
Hayatın yeryüzünde gelişimi konusu uzmanı